Spygate ve Stepneygate olarak da bilinen 2007 Formula 1 casusluk tartışması, Formula 1 yarış takımları arasında, aralarında gizli teknik bilgilerin geçtiğine dair bir dizi suçlamaydı. Bu suçlama McLaren ve Ferrari takımlarını içeriyordu.
Fotokopi Dükkânı, Belgeler ve Daha Fazlası
Haziran 2007, İngiltere’nin Woking kenti… Öğle saatlerinde sarışın bir kadın elinde 780 sayfalık bir belge ile bir fotokopi dükkanına gidiyor ve o belgelerin kopyalanmasını ve bir CD’ye aktarılmasını istiyor. Fotokopici belgeleri eline aldığında bir şey fark ediyor: Ferrari’nin meşhur şahlanan at logosunu. Sıkı bir Ferrari hayranı olan bu adam kadına adını soruyor ve kopyayı yarın alabileceğini söylüyor. Kadın gittikten sonra da hemen kadının adını Google’a yazıyor: Trudy Coughlan. Formula 1 ile pek bir ilgisi olmayan bu kadında bu Ferrari belgelerinin işi neydi? Biraz daha araştırdıktan sonra kadının McLaren’ın baş tasarımcısı olan Michael Coughlan ile evli olduğunu buluyor. Daha sonra olayları anlayan tezgahtar hemen Ferrari’nin sportif direktörü olan Stefano Domenicali’ye bu Ferrari belgelerini ve dükkâna gelen kadının hikayesini anlatıyor. O günün ertesinde Trudy Coughlan dükkâna giderek kopyayı alıyor ve eşinin talimatıyla elindeki belgeleri yakıyor. Stefano Domenicali de sabah kendisine ulaşan bu e-postayı hemen güvenlik ekiplerine yolluyor. Fakat burası hikâyenin ne sonu ne de başı.
Arka Plan
Michael Schumacher, Jean Todt, Ross Brawn ve Rory Byrne ile birlikte Nigel Stepney, 1990’ların sonlarında Ferrari’nin kaderini değiştiren “Rüya Takım”ın bir parçasıydı.
Şubat 2007’de Stepney, Ross Brawn’ın ayrılmasından kaynaklanan takımın yeniden yapılanmasının ardından “mutsuzluğu” hakkında kamuoyuna şu açıklamalarda bulundu:
“Ferrari’den uzakta bir yıl geçirmeyi düşünüyorum, şu anda takımdaki durumdan memnun değilim- gerçekten kariyerimde ilerlemek istiyorum ve bu şu anda olmayan bir şey. İdeal olarak, burada, Ferrari’de yeni bir ortama geçmek isterim- ancak başka bir takımla bir fırsat ortaya çıkarsa, kesinlikle bunu değerlendiririm.
O ayın ilerleyen günlerinde Ferrari, Stepney’i Takım Performans Geliştirme Başkanı olarak atadığını şu şekilde duyurdu: Uzun yıllar boyunca Formula 1 pistlerinde çalışan ve son 13 yılını Ferrari Yarış Takımı’nın bir parçası olarak geçiren Nigel Stepney, şirketin onayı ile artık yarışlara katılmaya gerek duymayacağı bir pozisyona atanmıştır.”
Stepney’e Karşı İddialar
17 Haziran 2007’de başlayan haftada, 2007 Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix’sinde Ferrari, Stepney hakkında resmi bir şikâyette bulundu ve İtalya’daki Modena bölge savcısı tarafından cezai soruşturma başlatılmasına yol açtı.
3 Temmuz 2007’de Gazzetta dello Sport, Ferrari’nin iç soruşturmasını tamamladığını ve bunun sonucunda Stepney’i görevden aldığını bildirdi. Aynı zamanda, Ferrari sözcüsü Luca Colajanni ITV Sport’a, Ferrari’nin Stepney’e karşı eyleminin “Monaco Grand Prix’sinden önce Ferrari fabrikasında keşfedilen usulsüzlüklerle” ilgili olduğunu söyledi.
Coughlan’a Yönelik Suçlamalar
Ferrari, Stepney’in görevden alındığını açıkladığı gün, ekip ayrıca “Vodafone McLaren-Mercedes takımından bir mühendise” karşı harekete geçtiğini de duyurdu. Sonuç olarak Coughlan, McLaren tarafından askıya alındı.
FIA Soruşturması
4 Temmuz 2007’de McLaren bir soruşturma yürüttüğünü açıkladı ve “Hiçbir Ferrari fikri mülkiyetinin takımın diğer üyelerine geçmediği veya bizim arabalarımıza dahil edilmediği” sonucuna vardı. Ekip ayrıca bu gerçekleri doğrulatmak için FIA’yı araçlarını incelemeye davet etti. Olayla ilgili olarak McLaren, FIA’ya, olayın Nisan sonunda meydana gelmesinden bu yana takımın şasisinde yapılan tüm güncellemeleri detaylandıran bir dizi çizim ve geliştirme belgesi gösterdi.
12 Temmuz 2007’de FIA, McLaren’ı Uluslararası Spor Yasası’nın 151C Maddesini ihlal ettikleri suçlamalarına yanıt vermek üzere FIA Dünya Motor Sporları Konseyi’ni olağanüstü bir toplantıya çağırdığını duyurdu. 26 Temmuz 2007’deki duruşmada FIA, Vodafone McLaren-Mercedes’in gizli Ferrari bilgilerine sahip olduğunu ve bu nedenle Kuralları ihlal ettiğini tespit etti, ancak bilgileri kullandıklarına dair hiçbir kanıt bulunamadı. Bununla birlikte, FIA, daha sonra böyle bir kanıt ortaya çıkarsa, konuyla ilgili olarak yeniden toplanma hakkını saklı tutmuştur.
Ferrari kararı “anlaşılmaz” olarak nitelendirdi; McLaren, “McLaren’ın görüşüne göre çok dengeli ve adil olan FIA tarafından oybirliğiyle alınan bir karardır” dedi. Konu, 13 Eylül 2007’de yapılması planlanan duruşma ile FIA Uluslararası Temyiz Mahkemesi’ne havale edildi.
1 Ağustos 2007’de, Ron Dennis, İtalyan Motor Sporları Otoritesi başkanı Luigi Macaluso’ya açık bir mektupta, Ferrari’yi olayların yanlış ve dürüst olmayan bir versiyonunu vermekle ve ayrıca 2007 Avustralya Grand Prix’sini kazanmak için kullanılan arabanın yasadışı olduğunu söylemekle suçladı. McLaren, “yasadışı” zemin cihazını Nigel Stepney’den öğrendi ve McLaren bu teması, ihbar olarak nitelendirdi. Ancak takım, bu olayın ardından Jonathan Neale’in Coughlan’a Stepney ile teması kesmesi talimatını verdiğinde ısrar ediyordu. McLaren, Ferrari’yi, McLaren’ın farkında olduğu bu “ihbarı” bulanıklaştırmaya çalışmakla suçluyor ve Coughlan’ın sahip olduğu 780 sayfalık Ferrari dosyasından, haberi olmadığını iddia ediyordu.
2007 Macaristan Grand Prix’si McLaren için tartışmalı bir hafta sonuydu. Lewis Hamilton bir takım talimatına uymayarak Alonso’nun aleyhine olan bir sonuca neden oldu ve bu yüzden Alonso, Hamilton’ı sıralama turlarında pitlerde tuttu ve Hamilton’ın son bir tur zamanı kaydetme şansını engelledi. Bu sırada TV görüntüleri, Ron Dennis’in Alonso pitten çıkarken kulaklıklarını öfkeyle fırlattığını gösterdi ve seans bittikten sonra Alonso’nun antrenörü ile ciddi bir konuşma yaptığı görüntülendi. Yarış sabahı Alonso, karavanında Ron Dennis ile görüştü ve iddiaya göre McLaren test sürücüsü Pedro de la Rosa ve Coughlan ile olan e-posta alışverişlerini FIA’ya göndermekle tehdit etti. Max Mosley’e göre, Ron Dennis onu bu konuşmadan haberdar etti ve Mosley’e tehdidin boş olduğunu söyledi: “Hiçbir bilgi yok, ortaya çıkacak bir şey de yok; seni temin ederim ki bir şey olsaydı sana söylerdim.” Mosley daha sonra Ron Dennis’in yalan söylediğini ima etti.
5 Eylül 2007’de FIA, davayla ilgili yeni kanıtlar aldığını ve 13 Eylül’de soruşturmayı yeniden açacağını duyurdu. Bu, planlanan temyiz duruşmasının yerini aldı. Daha sonra, yeni kanıtın, F1’in ticari hak sahibi Bernie Ecclestone’a gönderilen ve daha sonra FIA’yı bilgilendiren sürücünün e-postaları olduğu ortaya çıktı. FIA, üç McLaren sürücüsünden (Alonso, Hamilton ve de la Rosa) ilgili kanıtları sağlamalarını ve FIA’ya daha fazla soruşturmada yardımcı olmalarını istedi. Karşılığında FIA, sunulan herhangi bir bilginin, Uluslararası Spor Kuralları veya Formula 1 Yönetmelikleri uyarınca kişisel olarak sürücüye karşı herhangi bir kovuşturma ile sonuçlanmayacağının garantisini verdi. Ancak sürücülere, daha sonra ilgili olabilecek herhangi bir bilgiyi sakladıkları ortaya çıkarsa, ciddi sonuçların ortaya çıkabileceği konusunda bilgilendirildi.
11 Eylül’de McLaren, FIA’ya Renault F1 takımı ve muhtemelen diğer takımlar hakkında sorular sordu. O zaman, toplantının doğrudan casusluk skandalıyla ilgili olup olmadığı bilinmiyordu, ancak McLaren’ın öne sürdüğü önemli bir argüman, eğer McLaren suçluysa, diğer takımların da suçlu olduğuydu.
13 Eylül’de FIA duruşması, McLaren’a sahtekâr ve hileli bir sportif avantaj sağlamak için Ferrari’den yasa dışı bir şekilde bilgi toplama ve saklamadan dolayı ceza verdi. Ceza, 2007 Markalar Şampiyonası’nın tüm turlarında McLaren’a verilen tüm puanların hariç tutulması ve geri çekilmesi, 100 milyon dolarlık rekor bir para cezasından oluşuyordu. Ancak Fernando Alonso ve Lewis Hamilton’ın aldığı puanlar bu durumdan etkilenmedi ve ikisi Sürücüler Şampiyonası’na katılmakta özgürdü, çünkü McLaren’in sürücülerine iş birliği karşılığında dokunulmazlık teklif edilmişti. Takım ihraç edilmedi ve kazanılan tüm sürücü puanları sadece sürücünün şampiyonluk puanlarına sayıldı. Ancak eğer herhangi bir McLaren sürücüsünün kalan yarışlardan bir tanesini kazanması halinde, podyuma takım temsilcilerinden herhangi bir kişinin katılması yasaklandı.
13 Aralık’ta McLaren, takımın COO’su Martin Whitmarsh tarafından FIA’ya gönderilen bir mektubu detaylandıran bir basın açıklaması yayınladı. Mektupta Whitmarsh, ekibin “Bir dizi McLaren çalışanının” Ferrari teknik bilgilerine erişimi olduğunu kabul ettiğini ve bunun ortaya çıkması için FIA’nın müdahalesini aldığı için özür dilediğini belirtti.
23 Şubat 2009’da İtalya’daki McLaren çalışanlarına karşı yasal işlemler düşürüldü. Karşılığında Mike Coughlan 180.000€, McLaren’ın üç çalışanı (Paddy Lowe, Jonathan Neale ve Rob Taylor) ise 150.000€ ödemek zorunda kaldı.
Kaynakça
https://www.youtube.com/watch?v=bxkhadoX_vY&t=184s&ab_channel=karabogaf1
https://www.youtube.com/watch?v=E7EFqgKGRLc&t=131s&ab_channel=CYMotorsport
https://en.wikipedia.org/wiki/2007_Formula_One_espionage_controversy
https://www.wired.com/2008/05/ff-formulaone/