F1’e girdiği günden, çıktığı güne kadar bu sporun her köşesine izini bırakmış, yarışlar kazanmış, şampiyonluklara oynamış, amatör ruhuyla F1’e renk katmış Jordan GP takımından bahsedeceğiz. İyi okumalar.
Başlangıç (1991-96)
1991 yılında, alt serilerdeki başarılardan sonra, Eddie Jordan, Formula 1 programını başlattı ve biz de bu eğlenceli takımla tanışmış olduk. İlk sezonda Ford motoruyla yarışan Jordan, Andrea de Cesaris ve Bertrand Gachot’tan oluşan pilot ikilisi ilk sezonlarında markalar şampiyonasında beşinci olarak çok iyi bir başlangıç yaptı. De Cesaris, Belçika GP’sinde uzun süre ikinci gitti ancak son turlarda otomobilinin arızalanması sonucunda yarış dışı kaldı ve Jordan’ın ilk podyumunu elinden kaçırdı. Bertrand Gachot ise bir taksi sürücüsüne saldırması sonucu Formula 1’den men edildi ve sezonu bitiremedi. 1991 Belçika GP’sinde Gachot yerine Schumacher’e şans veren Jordan takımı belki de bir efsanenin doğuşuna da vesile oldu.
1992 sezonunda ise takım finansal problemler yüzünden çok zayıf olan Yamaha motoruna geçmek zorunda kaldı. Mauricio Gugelmin ve Stefano Modena ikilisi son yarışa kadar puan alamadı ve Jordan çok kötü bir sezonu geride bıraktı. 1993 yeniden motor değiştiren takım, Hart motoruna geçti. Bu sefer Ivan Capelli ve Rubens Barichello ikilisiyle başlayan takım, Capelli’nin iki yarış sonra ayrılması nedeniyle bütün sezon Barichello’nun yanına sürekli pilot aramakla uğraştı. Sezonun sonlarına doğru Eddie Irvine takımın tam zamanlı pilotu oldu ve Barichello ile yarışmaya başladı.
94 sezonunda ise Barichello takımın ilk podyumunu kazandı. San Marino GP’sinde ise Barichello ölümün kıyısından döndü. Takım bütün zorlukları aştı ve şampiyonada beşinci oldu. Bu başarı Formula 1 camiasını şoke etmişti. Formula 1’in elitist padoku, Jordan’ı kabul etmeye başlamıştı. 95’te Peugeot motoruyla yine süper bir sezon geçirmişti. 1996’da ise Irvine yerine Brundle ile anlaşan Jordan yine başarılı bi sezonu geride bırakmıştı.
Altın Yıllar (1997-99)
Jordan’ın 95 ve 96 yıllarında kazandığı başarılar ilerleyen senelerde başarıların artacağının sinyali olmuştu. Formula 1’in bu enteresan yıllarında büyük takımların arkasında yer alan Jordan, artık onlarla rekabet edebilecek duruma gelmişti. 1997 sezonunda yepyeni bir pilot ikilisi ile başladı. Giancarlo Fisichella ve Ralf Schumacher ile iyi bir ikili yakalamıştı. Almanya GP’sinde yarışın büyük bir bölümünü lider götüren Fisi, lastik patlaması sonucu Gerhard Berger’e kaybetti ve takımın ilk zaferi ellerinden kaydı. Arjantin GP’sinde ise Ralf Schumacher ve Fisichella takıma çifte podyum getirecek iken R. Schumacher, Fisichella’yı yarış dışı bıraktı ve Jordan’ın ellerinden büyük puanlar kaçtı. Bu olaylar sonrası Fisichella 98 sezonunda takımdan ayrıldı.
98 sezonunda takımdan ayrılan Fisichella’nın yerine dünya şampiyonu Damon Hill’i getiren Jordan bütün ışığı üzerine toplamıştı. Peugeot motorlarına veda eden takım, Mugen-Honda motoruyla anlaştı. Olaylı Spa GP’sinde Hakkinen ve M. Schumacher’in yarış dışı kalmasıyla meydan bir anda Jordan takımına kaldı. Hill ve R. Schumacher 1-2. sıralarda giderken Ralf’e ‘yarışmakta serbestsiniz’ denildi. Ancak Damon Hill dünya şampiyonu olma gücünü kullanarak takımla iletişime geçti ve yarışı böyle bitirtmeye ikna etti. Ralf Schumacher’e verilen takım emri sonrası Jordan ilk zaferini kazandı hem de duble yaparak. Takım sezonu 4. bitirdi.
99 sezonunda ise Ralf Schumacher ve Heinz-Harald Frentzen takımları değiştirdi. Frentzen sezon boyu şampiyonluk adayı performansı gösterdi. 2 galibiyet ile bir ara ciddi şampiyonluk adayıydı ancak hem şanssızlıklar hem de McLaren ve Ferrari’nin hızı, Jordan’ın umutlarını bitirdi. Takım sezonu 3. sırada bitirdi. Bu takımın aldığı en iyi sonuçtu.
Çöküş (2000-04)
2000 sezonunda Frentzen 99 sezonundaki başarısını tekrar edemedi. Emekli olan Hill’in yerine Jarno Trulli geldi. Takım Monaco GP’si haricinde ortalama altı bir sezon geçirmişti. Monaco GP’sinde ise Trulli vites kutusu problemi ile lider giderken yarış dışı kaldı, Frentzen ise podyum sıralarındayken duvara çarptı ve takım puansız kapattı. 2001 de sessiz bir sezondu.
2002 sezonunda Fisi geri dönerken takıma Takuma Sato da katıldı. Üretilen yavaş otomobiller başarı getirmiyordu ve başarıyı göremeyen sponsorlar da geri çekiliyordu. Eddie Jordan sürekli sponsor arıyordu. Sezonu altıncı bitiren takım, her sene geriliyordu.
2003 sezonunda ise motor değişikliği sonucu iyice gerilere düşen Jordan takımı, 90’ların sonunda yakaladığı ruhla, saçma bir yarış olan Brezilya’da ipi göğüsledi. Son turlarda start-finish düzlüğünde meydana gelen büyük bir kaza sonucu çıkan kırmızı bayrakla yarış sona erdi ve Raikkonen kazanan ilan edildi. Ancak, Fisi’nin Raikkonen’i kırmızı bayraktan önce geçtiği ve çizgiyi kırmızı bayraktan önce geçtiği anlaşıldı. Bir hafta sonra San Marino GP’sinde kupasını alan Fisi, kariyerindeki tek yarış galibiyetini aldı.
2004 yılı ise Eddie Jordan’ın son senesiydi. Bu sene Jordan takımının geçirdiği en kötü seneydi. Takım seneyi 9. bitirdi.
Midland Seneleri (2005-06)
Ford’un Cosworth’u satmasıyla, Jordan motorsuz kaldı. Toyota en sonunda motor vermeyi kabul etti. 6 hafta sonra Eddie Jordan takımı Midland Group’a sattı. Satış Ian Phillips’in ofisinde yapıldı. Eddie Jordan, o ofiste saatlerce ağladı.
Jordan adı 2005’te de griddeydi. 2005 senesinde ise Jordan ruhu öyle ya da böyle yine podyum yaptı. 6 pilotun start aldığı 2005 Indianapolis GP’sinde Tiago Monteiro 3. oldu. Takım 2006’yı Midland adıyla geçirdi.
Spyker (2007)
Takım 2007’de arka sıralarda Spyker ile yarıştı. 2007 Almanya GP’de Winkelhock, yarışın belli bir bölümünü lider geçerek Jordan ruhunun ölmediğini gösterdi.
Force India (2008-2018)
2008 yılında takımı Vijay Malaya adlı bir Hint iş adamı satın aldı. Bu takım bir nevi efsanevi Jordan takımının bir alt versiyonuydu. 2009 yılında Belçika’da Giancarlo Fisichella pole pozisyonunu aldı, yarışın başında Ferrari’den Raikkonen’e ve KERS sistemine mağlup oldu. O sene otomobilinde KERS bulunmayan tek takım Force India’ydı.
Takım satıldığı 2018 yılına kadar yarış galibiyetlerini elinden kaçırdı ve çok sayıda podyum yaptı. Gerek pembe araçlarıyla gerek Perez-Ocon kapışmalarıyla bizi eğlendiren bir takımdı Force India. Jordan takımını araştırırken fark ettim ki Jordan’ı F1’den çıkaramazsınız. Yukarıda bahsettiğim gibi bu sporun her köşesine sinmiş bir takım.
Racing Point (2018-2021)
Takım 2018’in sonunda finansal problemler yaşadı ve battı. Puan silme cezası bile uygulandı. Ancak bu sefer devreye Lawrence Stroll girdi ve takımı satın aldı. Takımın adını değiştiren Stroll, Racing Point kimliği ile daha ileriyi hedefleyen bir takım kurdu. Sergio Perez ve Lance Stroll ikilisi 2020 sezonunda yarış kazanıp podyumlara çıktı. Takım seneyi 4. sırada bitirdi.
Aston Martin (2021-?)
Takım, şu anda efsanevi otomobil markası Aston Martin adıyla yarışıyor. Jordan’ın hiçbir izi kalmamış gibi görülebilir, ancak Vettel’in yaptığı podyumda, takımın üstündeki sonuçlarda hala İrlandalı çocukların ruhunu görebilirsiniz.