Bubble dönemi yaşanan şampiyonluğun ardından kısa süren offseason ve yaşanan sakatlıklar giibi faktörlerle ilk roundda Suns’a elenen Los Angeles Lakers büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Takıma yönelik yapılan eleştiriler, hem Lebron James’i hem de organizasyonu motive ediyordu. Keza Lebron James her Instagram postunun altına WASHED KING yazmayı unutmadı yaz boyunca. Tekrar zirveyi hedefleyen Lakers yönetimi amacına yönelik hamleler yaptı.
Bazı kesimler tarafından yapılan bu hamleler Lakers’ı şampiyonluğun en büyük favorisi haline getirmişti. Ancak yapılan hamlelerin yaş ortalaması ve birbiriyle olan uyumu bambaşka şeyler. Özellikle Russell Westbrook’un Lebron James ve Anthony Davis ile uyumu çok büyük soru işaretiydi sezon başlamadan. Kurulan geniş kadroda rotasyonun nasıl olacağı ise tamamen muammaydı.
Sezon başında ise tüm bu soru işaretlerinin haklı çıktığını görebiliyoruz. Sezona 12-11 dereceyle giren Los Angeles Lakers’ın şu anda bir contender olduğunu söylemek iyimserlik olur. Sakatlık nedeniyle birkaç maç parkelerden uzak kalan LeBron James, dönüşünde çok iyi performans göstermeye başladı. Üst üste iyi maçlar çıkaran Lebron ise maalesef covid nedeniyle sahalardan uzak kalacak. Bu da kötü gidişatın tuzu biberi olmuş durumda .Westbrook sezona kötü girip eleştirileri üzerine çekse de şu an biraz toparlanmış gibi. Yine bu yaz takıma katılan Carmelo Anthony ise sezona hızlı girdikten sonra vitesi biraz aşağı indirmiş gözüküyor. İstatistiklerde göze çarpan bir detay ise Anthony Davis’in %19 ile üçlük atması. Malik Monk ise takımın şutör eksiğini kapatmaya çalışsa da Lebron James takımlarındaki o meşhur şutör rolünü alacak seviyede olmadığını görüyoruz. Şu anda sakat olan Kendrick Nunn şutör eksiğini bir nebze kapatabilecek biri ancak onun oynaması da savunmada farklı sorunlar doğuracaktır. Pota altı savunmasının da Deandre Jordan ve Dwight Howard ile yetersiz olduğunu da söylememiz gerek.
Los Angeles Lakers’ın şu ana kadar gidişi çoğu basketbolsever tarafından beklenen bir durumdu. Kurulan takım açıkçası bana 2017 – 2018 Cleveland’ını hatırlattı. Şu anki Lakers tabii ki o takımdan kaliteli ancak belli olmayan roller ve uyumsuzluk bana o takımı hatırlatıyor. Normal sezonda Los Angeles Lakers elbet tempoyu yükseltecektir ancak play-offta bu takımın başarılı olma ihtimalini pek yüksek göremiyorum. Bu takımın şu anki durumunda baya eksiği ve sorunu görünüyor. İyi işleyen takımlara karşı zorluk yaşamaları muhtemel. Ancak Lebron James takımlarının bir klasiği vardır. İşler iyi gitmezse Şubat ayında Trade Deadline’da birçok hareketlilik yaşayabilirler. Artık sezonun geri kalanında ne olur ne biter göreceğiz…
