FORMULA 1PİLOTLAR

Senna 1994’te Imola’da o kazayı yapmasaydı neler olurdu?

Ayrton Senna muhtemelen tüm zamanların en büyük sürücülerinden biriydi. 1994 yılında Imola’daki herkesin bildiği o trajik kazada, henüz 34 yaşında iken hayatını kaybeden pilot; halen motor sporları ve Formula 1 sevdalıları tarafından sıklıkla hatırlanan, saygı duyulan ve yüceltilen bir isimdir.

Karizmatik ve çok yetenekli bir pilot olan Brezilyalının 1994 yılındaki talihsiz kazası hiç yaşanmasaydı Formula 1 tarihi nasıl şekillenirdi? Bu aslında benim zaman zaman aklımda senaryolaştırmayı sevdiğim, alternatif bir gerçeklik. Şimdi sizi 1 Mayıs 1994 yılına geri götüreceğim ve bu tarihten itibaren Formula 1 dünyasını kendi alternatif gerçekliğimdeki pencereden göstereceğim.

Tarih 1 Mayıs 1994. San Marino yarışı, Ayrton Senna’nın liderliğinde başlıyor. Pol pozisyonunu alarak yarışa başlayan Brezilyalı, ilk iki yarışta yaşadığı talihsizliklerin aksine olaysız bir grand prix haftası geçiriyor ve yarışı birinci sırada tamamlıyor. Yarış sonrasında, bir gün evvel hayatını kaybeden Roland Ratzenberger anısına pistte Avusturya bayrağı sallıyor ve onu anıyor.

1994 sezonu Senna ile Schumacher arasındaki rekabete sahne olmaya devam ederken, Brezilyalı pilot Benetton araçlarında elektronik sürüş yardımcıları kullanılmakta olduğu şüphelerini basın karşısında daha aleni bir şekilde dillendirmeye başlıyor. Söylemlerini sertleştiren Senna, arkadaşı olan pilotlar ve Frank Williams ve Ron Dennis gibi takım patronlarının da desteği ile FIA üzerinde yoğun bir baskı kuruyor.

Baskılara dayanamayan FIA, Benetton takımını inceleme altına alıyor. İncelemeler devam ettikçe şüpheler artıyor. Bu sırada Benetton takımı içerisinde, kariyerinin başında olan ve gelecekte bir skandal ile anılmak istemeyen Schumacher, yanına Ross Brawn’ı da alarak FIA’ya itirafçı oluyor. “Benettongate” skandalı, uzunca bir süre boyunca manşetlerde kalacak şekilde patlıyor. Yarışlarda hile yaptığı anlaşılan Benetton-Ford takımı, 94 sezonu bitmeden Formula 1’den diskalifiye ediliyor. Takım patronları Flavio Briatore ve Tom Walkinshaw da Formula 1’den ömür boyu men ediliyorlar.

Shumacher puanlarını korusa da sezon bitmeden araçsız kalıyor ve sezon sonundaki yarışlara katılamıyor. 1994 Formula 1 sezonu sürücüler şampiyonu Ayrton Senna oluyor. Hile yapan bir takıma karşı hem pistte hem de pist dışında mücadele veren pilot, 4. Sürücüler şampiyonluğunu tam olarak bileğinin hakkıyla kazanıyor.

Benettongate skandalı ile itibarı ağır şekilde sarsılan Benetton, Formula1’den çekilme kararı alıyor ve takımı satmak için arayışlara başlıyor. 1994 yılında Lamborghini’yi satın alan Megatech, ABD işitirakı Vector Aeromotive Corp. adı altında Benetton Formula 1 takımını satın alıyor. Motor üretimi konusunda sezona yetişemeyecek olan takım, Renault ile anlaşıyor ve 1995 yılında Vector-Renault takımı böylece doğmuş oluyor. Schumacher, Herbert, Brawn ve mühendisler takımda kalıyorlar ve çalışmalara başlıyorlar.

1995 sezonunda Williams takımı sürücüleri yine Ayrton Senna ve Damon Hill ikilisi. Yedek sürücüleri ise David Coulthard. Senna, Adrian Newey tarafından tasarlanmış olan Williams FW17B ile 95 sezonunda da esmeye devam ediyor. 94 sezonunda adı skandallarla anılan ve ismi değişen Vector-Renault takımı toparlanmaya çalışıyor. Schumacher birkaç yarış kazanarak iyi puanlar toplasa da 95 sezonunun galibi yine Ayrton Senna oluyor ve 5. Kez sürücüler şampiyonluğuna ulaşıyor.

1996 sezonu başı, birçok değişime sahne oluyor. Gelecek vaat eden fakat Vector-Renault ile başarı yakalayamayan Schumacher, Ferrari’ye geçiyor. Williams, bu sezonda da sürücülerini değiştirmiyor. David Coulthard, daha fazla yedek olarak kalmak istemiyor ve takımdan ayrılarak McLaren-Mercedes’e transfer oluyor. Williams yedek sürücü olarak Jacques Villeneuve ile anlaşıyor. Son derece baskın bir araç olan FW18 ile Ayrton Senna, 96 yılında da Dünya sürücüler şampiyonu olarak Fangio’nun rekorunu geçiyor ve 6. Şampiyonluğunu kutluyor.

1996 sezonu sonunda Williams ile sözleşmesi biten Senna, kontratını bir yıl uzatıyor. Damon Hill, koltuğunu çaylak Villeneuve’e kaptırıyor. Formula 1 severler Senna ve Williams dominasyonundan sıkılmış durumda. Ferrari, Schumacher ile iyi sonuçlar alsa da 1997 sezonunda da Williamsları durdurmak için yetersiz kalıyor. Senna 7. Sürücüler şampiyonluğunu alırken 2. Schumacher, 3. ise Villeneuve oluyor.

1998 sezonu başında Ayrton Senna, Ferrari’ye katılacağını ve iki sezon için kontrat yaptıklarını açıklıyor. Herkes Senna’nın iki sene sonrasında emekli olacağını ve emeklilik öncesinde kırmızı takım ile bir şampiyonluk kazanmak istediğini konuşuyor.

1998 sezonunda Ferrari koltuğunda tecrübeli ve efsane olmuş fakat kariyerinin sonlarına yaklaşmış Senna ve her sezon şampiyonluk kovalayan fakat bir türlü hedefine erişemeyen, hırslı ve şampiyonluğa aç genç Schumacher var. Eddie Irvine Williams’a geçiyor. Bu sene şampiyona Ferrari pilotları Senna ve Schumacher ile McLaren pilotu Hakkinen arasında gidip geliyor. Sezon sonunda Schumacher, hem takımda eski olması hem de galibiyete aç yaklaşımı ile gülen taraf oluyor ve ilk sürücüler şampiyonluğunu kazanıyor.

1999 Formula 1 sezonu başında şampiyonluk kovalayan takımlarda büyük değişiklikler olmuyor. Kariyerinin son senesinde şampiyon olmak isteyen Senna, sezona fırtına gibi başlıyor. Siverstone’da Schumacher’in bacağının kırılması ile takım içi rekabetten de kurtulan Senna, sezon sonunda Hakkinen’i geride bırakarak 39 yaşında Ferrari ile 8. Sürücüler şampiyonluğuna ulaşıyor.

1999 sezonu sonunda emekliliğini açıklayan Senna, Formula 1 istatistiklerinin de adeta içinden geçiyor. 122 pol pozisyonu, 157 podyum ve 93 yarış zaferi ile toplam 8 kere Formula 1 Dünya sürücüler şampiyonu olan Ayrton Senna, nesiller boyu konuşulacak bir Formula 1 efsanesi oluyor.

Senna’nın emekliliği sonrasında Formula 1

Senna’nın emekli olması sonrasında Schumacher, 2000-2004 arasında 5 kez sürücüler şampiyonu olarak yarış tarihine adını altın harflerle yazdırsa da her zaman Senna’nın arkasında anılıyor. Villeneuve ve Hakkinen, kariyerleri boyunca hiç şampiyon olmadan emekli oluyorlar.

Vector-Renault takımı 2000 sonrası Renault F1 olsa da takım patronu Briatore olmuyor. Jarno Trulli, Renault’tan kovulmuyor. Fernando Alonso’nun Minardi’den geçişi bir yıl ertelense de Trulli ile takım arkadaşı oluyor. Alonso 2005-2006 yıllarında şampiyon oluyor. Trulli-Alonso ikilisi ile Renault çok daha başarılı sezonlar geçiriyor. Briatore F1’de yer almadığından Crashgate skandalı yaşanmıyor. Piquet Jr. 2009 sonrasına kadar Formula 1’de koltuk bulamıyor.

Amcası Ayrton Senna tarafından yetiştirilen Bruno Senna, 2005 sezonunda Williams ile F1 kariyerine başlıyor. Saf hızı ve yeteneği amcasına çok benzetilen Bruno Senna, arkasındaki Formula 1 efsanesinin maddi ve politik gücü ile beraber tepedeki takımlarda kendisine yer buluyor. Belki de Hamilton’un kariyerine yakın bir kariyer ile ikinci Formula 1 efsanesi de yine bir başka Senna oluyor.

Emekli olduktan sonra Senna

Ayrton Senna emekliliği sonrasında da yarış dünyasından kopmadı. Indy 500, Le Mans 24 saat ve Daytona 24 saat yarışlarına katılmayı sürdürdü ve bu üç yarışı da en az birer kere kazandı. Brezilya’da bir yarış sürücüleri akademisi kurarak kendi ülkesinden yetişen birçok pilotun, gelecekte de önemli yarış organizasyonlarında yer almalarını sağlamıştır.

Senna, Formula 1 kariyeri boyunca yaptığı gibi emekliliği sonrasında da sosyal meselelerle ilgili aktif bir tutum aldı. Dünyanın dört bir tarafındaki sayısız yoksul ve ezilen çocuğun yoksulluktan kurtulmasına ve yüksek öğrenim görmesine yardımcı olmuştur. İlerleyen dönemlerde eşcinsellerin hakları ve Black Lives Matter gibi kampanyalara da aktif destek vermiştir. Bu eylemlerde eski Formula 1 pilotlarını da çevresinde toparlamıştır. Yaptığı organizasyonlara Lewis Hamilton, Sebastian Vettel, Daniel Ricciardo gibi genç nesillerden sürücüler de dahil olmuştur.

Senna, Dünyadaki sosyal meselelere farkındalık yaratmak ve ezilenlere maddi destek olmak için eski ve mevcut Formula 1 sürücülerinden oluşan bir tür hayırsever organizasyon kurmuştur. Organizasyon, medyada geniş yer bulan bağış toplama etkinlikleri düzenlemektedir.

Her ne yaparsa yapsın o işte en iyi olmak Senna’nın doğası idi. Senna yaşadığı sürece her zaman bulduğu boşlukları doldurmak için hamleler yapacaktı çünkü o, her zaman kalbinde bir yarış sürücüsü olacaktır.

Alternatif gerçeklikler olmadan ve “sadece” 3 sürücüler şampiyonluğu ünvanı ile bile istatistikleri aşan bir mirasa sahip, herkesin gönlünde taht kurmayı başarmış bir efsane olan Ayrton Senna’ya saygılarımla.

Corç Başgan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu