AJAX-BEŞİKTAŞ (2-0)
Beşiktaş olarak beklentimizin çok çok düşük olduğu bir maçtı. Sakat futbolcuları söylemeye gerek yok artık. Şampiyonlar Ligi gibi bir turnuvada Serdar-Nsakala stoper tandemiyle Ajax karşısına çıktık. Ben dahil herkes fark yemeyi bekliyordu. Maç başladığında Ajax da bastırmaya başladı ama Batshuayi ile direkten dönen top çok üzdü. Sonradan ofsayt olduğunu gördük ama gol olmalıydı.
Batshuayi’nin bitiricilik problemi de devam ediyor. Hem ligde hem Şampiyonlar Ligi’nde çok pozisyon buluyor fakat değerlendirme olarak düşük kalıyor biraz. Yine de çok iyi bir santrafor. Top dağıtımı, en önemlisi top rakipteyken yaptığı presler. O top direkten döndükten kısa bir süre sonra Ajax, Berghuis ile golü buldu. Ajax o atakta çok rahat geldi ve orada Tadic’i engelleyemedik.
Geri düşünce direncimizi de kaybettik. Ajax çok bastırdı, çok pozisyon buldu ama değerlendiremedi maç boyu. Ersin’in öne çıkan performansını da söylemek gerek. Bu maçta benim en güvendiğim isim olan Josef de Souza’nın çok kötü bir maç geçirmesi de bu kadar baskı yemede etkili oldu. Kenan Karaman’ın kesinlikle gol verilmesi gereken pozisyonu, faul gerekçesiyle iptal edildi. Nasıl vermediler anlamadım. Hiçbir yerde faul verilmemeli bu pozisyona. O gol verilse değişecek fazla bir şey olmazdı belki ama yine de önemliydi.
Orta sahada Can ve Oğuzhan’ın performansları kötü değildi bence. Baskı yiyeceğimizi zaten biliyorduk. Sergen Yalçın da çıkarabileceği en iyi ilk 11’i sahaya sürdü bence. Umut Meraş performansı beklentilerimin çok çok altında kaldı. Milli takımın as sol beki olduğunu da düşününce bu performans üzdü biraz.
Yine de her şeye rağmen, gerçekten her şeye rağmen maçı 2-0 bitirmek kötü değil. Yani bu kadroyla gerçekten kötü değil. Beşiktaş bu gruptan hâla çıkabilir ama sakatlıklar çok kötü bir zaman denk geldi. Milli aradan sonra çoğu oyuncu dönecektir. Önümüzdeki iki Sporting maçından en az 4 puan almak zorunda Beşiktaş gruptan çıkmak için. Ben Beşiktaş’ı, Sergen Yalçın’ı ve futbolcuları mücadelelerinden dolayı tebrik ederim. Önümüzdeki maçlarda başarılar dilerim.
Yazan: Yekta Kızılkaya
Fenerbahçe-Olympiakos (0-3)
Fenerbahçe adına grubun en zor maçı, iç sahada Olympiakos karşılaşmasıydı. Beklendiği gibi de geçti. Boşlukları iyi kapatan, hızlı hücum şansı vermeyen Yunanistan temsilcisi rahat bir galibiyet elde etti. Tiquinho, hem Min Jae’nin altında edilmedi hem de ileride oyunu kurarak maçı çözdü. Szalai’nin hatasından gelen bir ilk gol vardı denilebilir ancak ben tam öyle düşünmüyorum. Pas opsiyonu olmayan bir oyuncunun, sorumluluk alıp böyle bir hata yapması normal bir durum. Fenerbahçe adına en bariz eksikliklerden bir tanesi Gustavo’nun hareketsiz oluşu oldu.
Bir diğeri de Mesut haricî ilerideki yaratıcılık faaliyetlerini giderecek oyuncu olmayışı. Rossi maç içinde çok kaybolan bir oyuncu, Pelkas da sezona öyle başlayınca Fenerbahçe, ileride hücum opsiyonu yaratamıyor. Berisha’nın bağlantı oyunu için sahada olması, anahtar görevinde kullanılması gerekli. Öte yandan taraftarın bu kadar çabuk oyuncuları yuhalaması çok absürt bir durum. Pereira’nın en büyük hatası işe geç oyuncu değişiklikleri. Ve yorumlar; 1 hafta Fenerbahçe’yi Chelsea, diğer hafta Burnley yerine koyuyorlar. Fenerbahçe adına başarılılar gelmeyecek olursa bunun en büyük sorumluları; yönetim ve kulübün futbol akılları olacaktır.
Yazan: Afrika Futbolu
Marsilya-Galatasaray (0-0)
Bir önceki maçı şanslı bir şekilde gol atarak bile olsa kazanan Galatasaray ile L. Moskova karşısında deplasmanda berabere kalan Fransız takım Marsilya mücadelesinde maç önü kimse sorsanız Marsilya’nın baskın bir oyun oynayarak kazanacağını söylerdi.
Maç o şekilde başlamadı özellikle Marcao’nun takımda olması Galatasaray’a gerçekten büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca her iki takımda oldukça genç kadrolara sahipler o yüzden tempolu oyun ve bol mücadeleye sahipti. Maçın başlarında dengeli giden maç ikinci yarı itibariyle tamamen Marsilya’ya kaysa bile bizim takımımızda 45. dakikada Kerem ile gole çok yaklaştı ama dönen topta hakemin Cicaldau’nun vuruş açısını engellemesi sebebiyle atağı değerlendiremedik.
38. dakikada iki takım taraftarları arasında tartışma çıktı benim şaşırdığım nokta Fransız güvenlik ekibinin o yazıları, bayrakları hangi akıl ile sahaya sokmuş olmaları şansa olaylar çok büyümedi ve kapandı.
Ben Galatasaray’ı oldukça beğendim bu maçta nasıl oynaması gerekiyorsa aynı o şekilde oynadı. Fatih Terim ise formsuz oluşunu 2 maçlık iyi oyunun ardından sonlandırmış oldu. Umarım Galatasaray’ı bir üst turlarda görebiliriz.
